29 Aralık 2013 Pazar

2013 Favorilerim

Herkese merhaba!

Geçtiğimiz günlerde belirttiğim gibi yeni yıla girmeden sizlerle 2013 favorilerimi paylaşmak istedim. Bunların çoğu çok sık kullandığım ürünler. Her kozmetik dalından birer tane favori seçmek yerine gerçekten çok memnun kaldığım ürünleri kategorilendirerek paylaşmak istedim. Mesela bu yıl pudra ve kapatıcı olarak çok memnun kaldığım bir şey kullanmadım, o yüzden düzenli olarak kullandıklarımı eklemiyorum "favori" denecek kadar memnuniyet nedeni olmadıkları için. Onun dışında çok çok severek kullandığım "yine olsa yine alırım!" dediğim herşey sırasıyla gelsin!


Monteil Acti Vita Intensive Anti-Age Hand Treatment
El Kremi

Bu kremi aslında önceki sene almıştım ama bu birkaç haftadır elimi ne zaman kuru hissetsem bunu kullanıyorum. İşyerinde de yanımda ve çok çok memnunum. Anti aging ürünü kullanacak durumda değil ellerim ama ben elimi yapış yapış bırakmadan çok çok nemlendirip yumuşatmasını çok seviyorum. Geçen hafta L'occitane'ın çok meşhur Shea el kremlerinden parfümlü bir tanesini aldım fakat o ellerimi çok kısa bir süre nemlendirirken bunu neden bu kadar sevdiğimi de bana göstermiş oldu.


L'occitane Fleur D'or & Acacia Eau de Toilette

Bunu geçenlerde yazdığım wishlistimin başına atmıştım. Son zamanlarda koku anlayışım biraz değişti ve benim gibi şekerli kokuları seven birine ilk koklayışta aşkı yaşatan bu çiçeksi koku aklımda bir ay kazılı kaldıktan sonra doğumgünü hediyem olarak istek listemden çıktı. Doğumgünü ayıma da denk gelince L'occitane kartımla %20 indirimle aldım, iyice güzel oldu.


Vichy Normaderm Gözenek Sıkılaştırıcı ve Temizleyici Tonik

Bunu Ağustos ayı ortası gibi almıştım, gördüğünüz gibi dibinde çok az kaldı. Resmen yenisini bir süre alamayacağım için azaldığı anda tam makyaj yaptığımda yüzümü yıkadıktan sonra kullanmaya başladım. Düzenli kullandığınız takdirde yaptığınız peelingden sonra T bölgesinde ölü deri birikimini oldukça erteliyor. Bundan önce 3 günde bir peeling yapmam gerekirken bununla haftada bire indirdim. Çok çok memnun kaldım.


Pantene Kırık Saç Uçları Onarıcı Serum -
John Frieda Shine Shock Perfecting Glosser

Pantene'in bu ürününü ilk aldığımda "hahahha hiçbir işe yaramaz bu, kırıkları nasıl onaracakmış?" dedim, bundan 2 yıl kadar önceydi, ve o gün bugündür saçımda kırık var diye bir kere makas vurmama gerek olmadı. Kırığı en az %80 azaltıyor kendimde gördüğüm kadarıyla. Saçları kırıldı diye değil, boyundan sıkıldınız diye kesiyorsunuz isterseniz. Kokusunun güzelliği de cabası.

John Frieda'nın bu "saç parlaklaştırma" iddiasıyla gelen "gloss" ürününün saçlarımı parlaklaştırıp parlaklaştırmadığını bilmiyorum ama bir ümit düzenli olarak saçlarımı yıkadıktan sonra uyguluyorum ve saçlarda inanılmaz güzel bir koku bırakıyor. Ne kokusu olduğunu tam açıklamam mümkün değil ama biraz hindistancevizini andırıyor bana, çok hafif ama kalıcı bir koku olması da ayrı güzel. Saçlarınız 2 gün öyle kokuyor. Elektriklenmesi de biraz azalıyor.
Kapalıyız ama sonuçta biz de saçlarımıza dikkat ediyoruz. :)  Özellikle Pantene'in ürününü kesinlikle öneririm kırılıp duran uçlardan şikayetçiyseniz.


Mary Lou-Manizer Aydınlatıcı: Geç olsun güç olmasın diyerek ekim ayı gibi tanıştığım, o gün bugündür benim aradığım o yoğun ve ten rengime uygun aydınlatıcı, aşırı kalıcı ve çok çok güzel duruşuyla gönlümü fethetmiş durumda. Günlük makyajımda da düzenli olarak kullanıyorum. Annemin deyimiyle "cansız manken" parlaklığı veriyor. İlginç ama güzel bir betimleme :)

Max Factor Lasting Performance fondöten: Anlatmama gerek var mı? Sanırım önceki yazılarımdan şuna bakmanız yeter. Hergün, hergün bunu kullanıyorum. High end ve 150 liraları bulan bir fondöten bile bunun yerini büyük ihtimalle alamaz.

Chanel Inspiraton Allık: Ekim'de %20 indirimle almıştım ve hayatımdaki ilk krem allığım olmuştu. İlk aldığımda "dünyanın en güzel allığı" demiş ama bir iki haftaya abarttığımı düşünmüştüm. Pembe allıklardan hemen bıkmıştım ki herşeyi değiştirdi. Hergün, hergün kullanmaya başladım. Uygulaması bu kadar kolay, bu kadar doğal duran, açık tenliler için bu kadar hoş bir pembe tonu ve bu kadar kalıcı bir allık... İyi ki geldin hayatıma bebeğim! Muhtemelen bitirdiğim ilk allığım olacaksın!


Benefit They're Real Rimel ve Gimme Brow

İkisi de 2013'te hayatıma giren, ikisi de yeri tarifsiz olan ürünler. Bana "hayatının geri kalanında tek bir makyaj malzemesi kullanabileceksin, bir tane seç" deseler, mosmor göz altlarıma rağmen hiç düşünmeden Gimme Brow derim. Yazısını şurada yazdığımda 2013'ün en çok rağbet gören yazısı olmuştu zaten. Oradaki o fotoğraf kesinlikle yalan değil, bir "önce-sonra" bu kadar hayat ve ifade değiştiremez. "Aman bu da ne kadar işime yarayacaksa" deyip "laf olsun" diye aldığım o ürün benim herşeyim oldu bu yıl. Bugünlerde bitirmek üzereyim ve o bittiği gün benim de bütün itibarım yerle bir olacak. Onsuz yaşamak istemiyorum, ilk maaşımla 1 de değil muhtemelen 2-3 tane alacağım. 

MAC 231 fırça da bir çekimde ruj fırçası olarak kullanırım diye aldığım ama tamamen farklı bir amaç olan kaş boyama-doldurma için inanılmaz olduğunu düşündüğüm bir fırça. Hem Gimme Brow'la keskin hatlar yaratmak hem de mat farla kaş doldurmada rahatlık sağlamak onun işi. İyi ki tuhaf şekilde ve farklı amaçla da olsa girdi hayatıma!

Benefit They're Real rimel benim günlük makyajımda hergün kullandığım rimelim. Başta çok memnun kalmamıştım kirpiklere çok yapıştığı ve zor temizlendiği için ama sonradan zamanla bu sorunu görmez oldum ve zaten o bakışlardaki ifadeyi değiştirme gücü herşeye yetti. O da iyi ki geldi hayatıma, muhtemelen bir daha hiç gitmeyecek.



Guerlain Les Fauves - 14
Tom Ford Cognac Sable
The Balm Nude Tude

Bu yıl en iyi atağı far paletleri yaptı. Önceki yılın aksine hiçbir YSL far paleti listeme giremedi ama almayı bir yıl ertelediğim Guerlain Les Fauves baştacım oldu içindeki o kahveler ve mercanımsı yansımaları olan altın tonuyla. O müthiş dokusu, pigmentasyonu ve ışıltısıyla. Parasının hakkını gerçekten veriyor.

Tom Ford Cognac Sable... Bu paleti aldığım gün benim için bayramdı zaten. Aylarca hayalini kurduğum şeyi gerçekleştirdim ona sahip olduğumda. İçindeki tonların kullanışlılığı, o tek başına bile 190 lira etse yine verdiğiniz paraya değecek olan bakır ışıltılı farı, bütün o diğer üç farın "anlatamam, görmen lazım" dedirten o olgun ışıltısı, bunların o kadar rahatça dağıtılan yapıları... Ooof of, resmen bir yıldır aklımda Tom Ford'un bütün far paletleri, allıkları ve rujlarını edinmek var. Hayalî cüzdanıma incir ağacı dikildi dostlar!

The Balm Nude Tude far paleti yine çekimde kullanmak üzere alıp, "bunu nasıl bu kadar erteledim?" dememe neden oldu. Hele stand off-ish ve Stubborn tek başına bile yeterdi bana ki yanında diğer bütün o harika tonlarla geldi. Hayatınızda bir makyaj malzemesine 60 lira vererek edinebileceğiniz en iyi şey. Hatta kanıtı da bu yazı.

Yine "kısa tutacağım bu sefer" dedim ama destanlar yazdım. Önümüzdeki yıl bir Tom Ford ve Dior bağımlısı olacağım gibi hissediyorum. Blogum muhtemelen bu kadar kozmetik yazısıyla dolu olmak yerine kilo verme maceramla dolacak. Çünkü bir blog değil, güzellik sitesi açma planım var bir aya yakındır ve bir ekiple beraber yürütmem gerekecek kadar yoğun çalışma gerektirecek. Şu an sitenin tasarım aşaması, blogun yüzü olacak olan kişileri bulma gibi çalışmalarla uğraşıyoruz. İnanıyorum, harika şeyler olacak. O zaman tabi ki sizler de haberdar olacaksınız ve hepinizi güzellik yazıları için oraya davet edeceğim :)

Ayrıca bir de tekrar Youtube hesabı açıp videolar çekme planım var fakat muhtemelen bu sefer Türkçe değil de İngilizce olacak. Belki birkaç ay sonra içinde 10 dakikayı bulacak kadar sıkmayan makyaj videoları da olur. Yani 2014 için blog ve vlog manasında büyük planlarım var. İnşallah hepsini güzelce gerçekleştirebilirim ve sizlerle paylaşırım.

Sizlerle ortak favorilerimiz var mıymış? Öyleyse pek güzel!
2014 hepinize en çok hayal ettiğiniz ve uğruna emek verdiğiniz şeyleri hayırlısıyla getirsin.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere!

21 Aralık 2013 Cumartesi

MAC Buried Treasure Göz Kalemi

Herkese merhaba!

10 güne yakındır yazı giremedim çünkü tam da evde çevirmenliği oturtayım derken son anda işe girdim, aylardır istediğim ve beklediğim yerdeyim. Şu an daha ilk haftam bitti, ofisin konumu, diğer çalışanlar, bir akrabamın işyeri olması ve yakın oturmamız dolayısıyla gidiş dönüşte sorun yaşamamam, herşeyiyle harika! Ne kadar şükretsem az, bir de deli gibi bir yoğunluk getirdi ki artık gece 3'ten önce yatamayan insanın 12 olmadan gözleri hafiften kapanır oldu :) Ama hayat tam da yeni yıla girerken bu kadar değişti ve önümüzde daha güzel günler olacak inşallah, 1-2 aya koskoca bir haul yapıp bu 2-3 ayın acısını çıkarma planım var. Muhtemelen geçenlerde yayınladığım wishlisttekiler 2014'te birer birer listemden düşüp makyaj malzemelerim arasına katılacak. Heyecanlıyım!

Bugün MAC'in bir süredir yazısını yazmak istediğim Buried Treasure adlı göz kalemini tanıtacağım. Görselleri yeterince yardımcı olacak şekilde hazırladım, ben konuşacağıma fotoğraflar konuşsun! :)


Buried Treasure, siyaha çalan, içinde altın rengi simler olan, yeşil bir renge sahip. Önceki yazılarımdan birinde kahve renkli gözleri vurgulamak için yeşilin işe yaradığından bahsetmiştim, bunu da o amaçla almıştım ama yeşilden çok siyah durduğu için amacından şaştı. Yine de beğendim ve kullanışlı bir ton olduğunu düşünüyorum.

Sırasıyla: Yoğun hat ve Fırça ile dağıtılmış Hat
Solda: Doğal Işıklı Çekim   Sağda: Flaşlı Çekim
Doğal Işıkta Buried Treasure
Flaşlı Çekimde Buried Treasure

Bu ton gözleri yeterince, hatta klasik liner anlayışına uyacak kadar vurguluyor ama aynı zamanda siyahın klasikliğinden biraz kurtulmaya ve siyahın sertliği yerine biraz daha yumuşak bir ton kullanmaya imkan veriyor. Eğer siz de "siyah kullanmak istemiyorum ama kahverengi de çok klasik artık" diyorsanız bu ton güzel bir seçim olabilir. Fırça ile dağıtırken çok da zorluk çıkarmıyor, ayrıca içindeki simlerden dolayı kalemi kalın bir hat olarak uygulayıp fırça ile dağıttığınızda far gibi duruyor ve kolayca hafif buğulu göz makyajı yapabiliyorsunuz bu kalemle tek başına.

Bence hoş bir renk ve MAC'in denediğim bütün göz kalemleri gibi yumuşacık bir sürümü ve dokusu, yüksek miktarda pigmentasyonu var. Uygular uygulamaz rengini veriyor. Simleri çok ucuz ve kocaman durmuyor ama çok ince de değil. Fark edilir ama kalitesiz durmayan simler diyebiliriz.

Siz böyle bir tonu siyah liner yerine tercih eder misiniz? Görüşlerinizi paylaşmayı unutmayın.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere!

12 Aralık 2013 Perşembe

BeYu Light Reflecting Kapatıcı

Herkese merhaba!

Geçtiğimiz sene sıklıkla alışveriş yaptığımız bir mağazada bulunan BeYu markasından ilk birkaç ürünümüz annemden dolayı evimize girmiş bulundu. Ben genelde bilmediğim markaları denemeye pek zaman ayırmıyorum fakat annem kendisine birer fondöten ve kapatıcı almak istediğinde BeYu'nun bu kapatıcısını önermiş ve uygulamışlardı. Kendisi aldı ama uzun bir süre kullanmayınca ve benim de o aralar kapatıcım bitmek üzere olunca ondan ben devralmıştım.

Lafı uzatmadan değerlendirmeye geçiyorum.




Bu ürünü yapı, incelik ve kullanışlılık bakımından pek meşhur YSL Touche Eclat'ya benzettim. İncecik bir yapısı var, fazlasıyla likit, yoğun değil. Kapatıcılığı çok düşük, benim göz altımdaki mor halkaları Benefit Boing kadar iyi kapatamıyor mesela. Eğer tam makyaj yaptığım bir gündeysem ve dışarı çıkacaksam fondöteni yüzüme göz altı dahil uyguladıktan sonra bunu uygulamam daha iyi oluyor. Çünkü fondötenin kapatıcılığı olmadan bu pek işe yaramıyor. Bu durumda adının "light reflecting" yani "ışık yansıtan" olması gayet uyuyor çünkü ürünün de yüksek bir kapatıcılık sağlama iddiası yok, daha çok aydınlatma kontürü için işe yarar.
Bu tip ürünlerde olduğu gibi uygulama esnasında kremsi likit olan formu, biraz kuruduktan sonra pudraya dönüşüyor. Göz altı çizgilerine doluyor ne yazık ki, ben zaten hala dolmayan hiçbir ürün bulabilmiş değilim konu kapatıcı olunca. Yani özetle eğer Touche Eclat gibi incecik yapılı, likit krem formda, kapatmaktan çok, aydınlatma ve kontür amaçlı bir ürün arıyorsanız bu ürün işinizi görecektir. Ben özellikle kaş altına uygulamayı tercih ediyorum, onun dışında elimin çok fazla gittiği bir ürün değil.

Fiyatını ne yazık ki hiç hatırlamıyorum ama bu yazıyı yazarken internette yaptığım araştırmaya göre 40 liraya yakın, bu da benim kapatıcılardan beklentime göre fazlasıyla yüksek bu ürün açısından bakıldığında.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere!

9 Aralık 2013 Pazartesi

Kahve Rengi Gözleri Vurgulamak

Herkese merhaba!

Geçtiğimiz ayın 24'ünde YSL uluslararası makyaj sanatçısı Fred Letailleur Douglas'taki bir etkinlik için tekrar buradaydı ve ben de kendim için tüyolar almak üzere geçen yıldan beri yaptığım gibi yine kendisini ziyarete gittim.

O gün çok ufak ama hoş bir tüyo aldım ve bir de kendim deneyerek sizlerle paylaşmak istedim.

Gözlerim normalde koyu kahve, önceki bir sürü fotoğrafımdan görebilirsiniz, fakat Fred o gün siyah yerine haki yeşili bir liner uyguladı ve gözlerim birden ela gibi görünür, daha bir fark edilir oldu. Önceden bunu denemediğim için hiç tahmin ettiğim bir şey değildi ama gerçekten çok sevdim!
Türk kadınlarının çoğunluğu olarak koyu renkte gözlere sahibiz ve siyah yerine yeşil, özellikle de haki tonlarını kullanırsak daha dikkat çekici ve farklı bakışlar elde edebilirmişiz. Bunu öğrenmiş oldum.

Elimdeki ürünlerden yeşil için örnek vermek istedim.


Aslında Fred'in tercih ettiği haki tonu en çok bu iki farda üstte duran tona benziyordu. Altınımsı yeşil gibi, çok göze batan koyulukta olmayan bir tondu. Fakat elimde burada altta duran yeşil de var, bu da koyu bir yeşil ve çok güzel bir ton. Bu farlar kendi ufak mağazalarında ve Tekin Acar'larda satılan Make Up Studio'dan.


O günün hemen ertesinde elime geçen ufak bir ödemeyle MAC'e koşup benzer bir yeşil far ararken bulamayınca yeşil göz kalemlerine dalmıştım. Mağazada, normalde olduğundan çok daha farklı görünen Buried Treasure, ne yazık ki yeşilden daha çok siyah gibi. Temptalia da yeşil göz kalemlerini sınıflandırırken bu kalemi içine katmış ama ben çok da yeşile benzetemedim. Yine de yeşile iyi eşlik ettiğinden, içindeki simlerle de güzel bir seçenek.

Sephora Go on A Ride bir süre önce yine gözümde uygulamalı olarak fotoğrafını da eklediğim ve değerlendirme yazısını yazdığım bir kalem. İnanılmaz kremsi, yumuşak, bol pigmentli ve rengini aynen veren, çok güzel yapısı olan bir kalem. Değerlendirme yazımda da kahve gözlerim o yeşil liner ın içinden patlayıp çıkmıştı adeta, bu hem diğerlerine kıyasla daha bulunabilir ve ekonomik bir tercih hem de ilk elden kendim de etkisinden emin olduğum bir ton.


O gün bana uygulanan göz makyajının benzeri ise şöyleydi.


Gördüğünüz gibi gözün rengini biraz daha vurguluyor, biraz daha sıradanlıktan kurtarıyor. Hem de ortaya çıkarmasına rağmen siyah liner kadar koyu ve göze batan bir görüntü vermiyor, daha yumuşak duruyor.
Bende liner, gölge ve alt kirpik dibinde kullanılan yeşile göz kapağında gümüş bir destek verilmişti. İkisini beraber çok beğenmiştim. Gümüş de yeşille düşündüğümden daha güzel bir ikili oluşturdu, hem de gözlere biraz daha odaklandıracak bir ton, ve aydınlık bir hava da kattı. Burada kullandığım griler de yine birkaç yazı önceki "Nişan Makyajım" yazısındaki YSL ve Guerlain far paletlerindeki metalik griler. 

Yeşilin bu hafif, gözü çok abartılı olmadan vurgulama gücüne bayıldım. Öyle ki o gün bugündür siyahın klasikliğinden kurtulup daha farklı tonlarla haşır neşir olmaktayım. 
Fred'e siyah ve klasik bir makyaj önerisi istediğimde "eğer klasik bir şey uygularsan, diğer herkesten ne farkın kalır ki?" demişti gülümseyerek. Gerçekten farklı bir bakış açısı kattı makyaj anlayışıma. Bir süre böyle gider gibi. Hatta belki de kendi adıma, sonsuza kadar! :)

Umarım sizler de beğenmişsinizdir, bir sonraki yazıda görüşmek üzere.